Pages

28 Ekim 2011 Cuma

"NO NAME" ÇİÇEK DEMETİ

Güneşin bizi ısıttığı bu güzel cuma gününde, ilkbahar kokusunu hayal etmek için
geçen sene Alanya'da çektiğim bir kaç güzel çiçek resminin 
herkese iyi geleceğini düşündüm :)
İsimleri hakkında hiç bir fikrim olmadığından size pek bilgi veremiyorum, üzgünüm...

 İşte size rengarenk bir isimsiz çiçek demeti...








22 Ekim 2011 Cumartesi

KURABİYE CANAVARI CUPCAKE

Seçkin'ciğim facebookda sayende meşhur olduk demiştin ya, sıra geldi senin bir gün mail atarak bana bunu yapar mısın dediğin cupcake :) Tabii ben oradaki görüntünün aynısını yakalayamamıştım ama kendimce yorumlayarak yaptığım ve beğeni alan tarifim şöyle;


Efendim ben pembiş cupcake tarifimdeki ölçüleri pek severim,
yine o ölçülerle cupcake'imizi yapalım.



Süsleme için; Dr'un hazır tart jölesini tarife göre yaparak, hindistan cevizi ve arzu ettiğiniz renkteki gıda boyası ile karıştırın, ben yeşili tercih ettim. Bu arada gıda boyaları çok kuvvetlidir o yüzden her zaman kürdanın ucu ile katmanız yeterli gelecektir. Cupcakelerimiz soğuyunca bıçak yardımı ile bitim yerlerinden kesik atın ve hazır bisküvi kurabiyeleri yerleştirin. Üzerlerini hindistan cevizli karışımla kaplayın ve göz yapın. Ben göz olarak çikolata kaplı kahve toplarını tercih ettim. Afiyet Olsun :)

21 Ekim 2011 Cuma

BODRUM-DATÇA-AKYAKA ÜÇLEMESİ

Bu yaz 4 bayan yollara düştük ve sırtımızda çantalarla,
Bodrum-Datça-Akyaka turu yaptık,
uzun zamandır böylesine zevkli ve kafamıza göre bir gezi yapmamıştım.
Bodrumda muhteşem konukseverlikleri için  arkadaşlarım Seçil & Seçkin ile
 her daim can arkadaşımız Selin'e,
ayrıca Akyaka'da bizi ağırlayan ve gezdiren Artun'a da teşekkür etmeden olmaz :)

Bodrum'u anlatmaya gerek yok zaten sıradışı ve keyifli bir yer. 
Şunları yapmanızı tavsiye ederim ama;
Bala koyunun muhteşem denizine girin, Turgutreis Marina-Barcelona Cafe'de canlı latin-jazz dinleyin, Gümüşlük - Limon Cafe'de Gelincik Kokteyli için, Gümüşlük'te gün batımını izleyin, Bitez dondurmacısında kanyaklı-üzümlü dondurma yiyin, Barlar Sokağında Mandalin'e gidin, Bodrum Marina Yacht Club'da Fatih Erkoç'u dinleyin,
yılların eskitemediği gençliğimizin yeri Küba'ya uğrayın.....

Bir ara da feribotla Datça'ya geçin bizim gibi, yaklaşık 2 saat süren keyfili deniz yolculuğu sonucu ulaştığımız Datça'da konuksever kişilerin işlettiği Thesis Pansiyonda 1 gece konakladık, gündüz Kargı koyunda Nirva Beach başarılı bir yer diyebilirm. Akşam üstü, Eski Datça gezintimiz gerçek bir turistik geziydi. Eski taş evler, arnavut kaldırımı dar sokaklar, her yeri saran begonviller gerçekten de huzur veriyor insana. Akşam ise, tek geçebileceğimiz bir yer var "Fevzi'nin Yeri".Balık ve deniz mahsülleri seviyorsanız , hem lezzet, hem servis, hem ambiyans olarak gerçek bir deniz kıyısı restoranı diyebilirim. Datça'dan bir de badem almanız tavsiye olunur. Datçaya ilk gez gittim ve niye daha önce keşfetmedim burayı diye gerçkten de çok hayıflandım. Siz de gitmediyseniz eğer daha önce, bu yaz programınızda yer açın bence. Evet şimdi Datça'dan Muğlaya giden bir otobüs ile Akayaka kavşağında inmek üzere yolculuk vakti.

Akyaka, Gökova koyunda bir sahil beldesi. 15 yıl önce de tatil için arkadaşlarımla gitmiştim ve 15 yıl sonra haala her şeyi elimle koyduğum gibi buldum diyebilirim. Yılların her yeri değiştirdiği ve dokusunu kaybettirdiği ülkemizde burayı aynı bulmak beni cidden çok şaşırttı ve mutlu etti. Burada da 1 gece Ersöz Butik Otelde konakladık, temiz, sakin bir yer, horozların sesi ile uyanmak da ayrıca keyifli. Akyaka ile ilgili mutlaka yapın dediklerim ise, Albayın Koyu'nda mutlaka denize girin, nefes kesici resmen. Azmak kıyısında Orfozda kahvaltı yapın ve yine Azmak kıyısında Kordon'da balık ziyafeti çekin.
Evet şimdi Bodruma dönüş zamanı.... ve sıra geldi fotoğraflara :)

ESKİ DATÇA




 


AKYAKA


BODRUM





DOĞUM GÜNÜ PASTASI - 2

Ecoş hanımın istekleri bitmez demiştim, bu pasta da arkadaşları ile evde ayrıca kutlayacağı doğumgünü için yapıldı tarafımca. Ama bana sorarsanız, evde şeker hamuru yapmak akıl karı değil, hazır hamur bulmanızı tavsiye ederim. Ama deneyeceğim derseniz de kendi düşen ağlamaz. Yine de, Ece’nin pastayı görünce yüzünde oluşan mutluluğa değdi doğrusu.


Pasta : 2 katlı hazır kakaolu keki sütle ıslatın. Dr’un kakaolu pasta kremasından yapın, damla çikolata, fıstık ya da fındık ve muzla beraber orta katına yayın.
Şeker Hamuru : 1 büyük paket marshmallow şekeri cam bir kaseye boşaltın. Bennmari usulüyle, tencereye biraz su koyrak ve cam kaseyi üzerine oturtarak, orta ateşte ara sıra karıştırarak marshmallow şekerleri eritin. Püf noktası! şekerlerin çok fazla erimemesi gerekiyor ve aman dikkat sakın içlerine sıcak su kaçırmayın. Eriyen şekerlere 4-5 yemek kaşığı  su, bir çay kaşığının ucu ile tuz ve 250-300  gr pudra şekerini ekleyerek karıştırın. Büyük bir plastik kaseye bolca pudra şekeri dökün. Eriyen şekerleri kaseye alın ve yoğurmaya başlayın. Aman dikkat ! eliniz yanmasın! En az 250 gr pudra şekeri daha ekleyerek hamuru iyice yoğurun. Ne renk istiyorsanız ona göre gıda boyası ekleyin. Ben pembe yapmak için kürdanın ucu ile kırmızı gıda boyası ekledim.  Ele yapışmayan yumuşak kıvamlı bir hamur yapın. Son olarak da hamuru top haline getirin ve üzerine margarin sürün.  Şimdi istediğiniz şekli verebilirsiniz. Ben tamamıyla pastanın üstünü kaplamayı tercih ettim. Üzerini de şekerlemeler ve pasta mumuyla süsledim.  Afiyet Olsun J

20 Ekim 2011 Perşembe

BİLKENTTE GÜN BATIMI

Dün akşam ofis penceresinden gün batımı doyumsuz bir güzelliğe sahipti.
Gri Ankara'da kırmızı gün batımı her ne kadar şaşırtıcı olsa da cidden harikaydı,


sizlerle paylaşmak istedim....

BONİBONLU YAŞ PASTA


Bu pastayı canımın içi yeğenim Ecoş'un arkadaşları için yapmıştım.
Ecoş'un siparişi ile yapılan daha bir çok tarife ileride rastlayacaksınız ....

Gelelim tarife , aslında çok ama çok basit bir şekilde uydurduğum bir pasta. "Bu mudur?" diyeceksiniz ama yine de; 2 katlı hazır kakaolu kekini, bir çay bardağı süt ile ıslatın. Hazır çikolatalı pudingi biraz koyu kıvamda pişirin ve kekin ortasına yayın. Muz dilimleri ve damla çikolata ekleyin. Pastanın üst katına da hazır çikolatalı glazür dökün ve donmadan ( ki hemen donar aman dikkat!) bonibonlarla süsleyin. Pastamız doğru buzdolabına, en az 2 saat orada kalsa hiç fena olmaz :) Afiyet Olsun :)

DOĞUM GÜNÜ PASTASI - 1

Bu da Ecoşun bu yıl doğum günümde bana pastamı sen yap dediği için uydurduğum bir pasta :)



Aslında tarifi "Bobibonlu Pasta" tarifi ile aynı, sadece dekoru değişik. Çeşitli şekerlemelerle pastane pastası görüntüsü vermeye çalıştım o kadar, bütün şekerleri her markette rahatlıkla bulabilirsiniz, yazı için ise hazır gofretin üzerine glazürlü süsleme şekerinden almanız gerekiyor, kullanımı çok rahat. ( Bu arada bir dipnot, dekor şekeri, glazür, pasta kreması ve puding çeşitlerinde önerim Dr.... kullanmanız yönünde. Reklam olmasın diye tam isim vermedim ama siz anladınız onu :) )

PEMBİŞ CUPCAKE





1 su bardağı şeker ve 3 yumurtayı 5 dk mikserle çırpın. 1/2 su bardağı sıvı yağ ve 1/2 su bardağı sütü ekleyin. 2 yemek kaşığı kakao, 1,5 su bardağı un, 1 paket kabartma tozu ve 1 paket vanilya ekleyerek mikserle karıştırın. Silikon cupcake kalıplarına dökün ve önceden ısıtılmış 175 C fırında yaklaşık 30' pişirin. Süslemesi için ise krem şantiye gıda boyası ekleyin ve soğuyan cupcakelerinizin üzerine sıkın, dekor şekeri serpin. Şık durması ve kolay yenmesi için kağıt kek kalıplarına koyun. Afiyet Olsun :)   


TEYZOŞUN BAHÇESİ - YİNE YAKAKENT :)

Çiçekler ayrı bir coşar, can bulurlar adeta teyzemin bahçesinde :) 

 En sevdiğim çiçek olan ortanca sarar dört bi yanı.....


bir buket gibi ...





mor olan da saat çiçeği :)

YAKAKENT

Samsun'un Sinop sınırındaki küçük ilçesi Yakakent; yaz tatillerimi, şubat tatillerimi biricik teyzemin yanında mutlulukla geçirdiğim yer. 

İnsan olmayı, onları anlamayı, köyü, denizi, ormanı, balık tutmayı, limanda taptaze balık yemeyi, böğürtlenlerle sarmalanmış bahçelerde gezmeyi, güneşin doğuşunu beklemeyi, sabah 4'de muhteşem samsun pidesi yaptırıp yemeyi, fırından ilk çıkan sıcak ekmeğe mis gibi tereyağını sürerek yemeyi, çay bahçelerinde çekirdek çitlemeyi, limanda fenerin ışığında sohbet etmeyi, yağmurlu yaz günlerinin keyfini, tavuğun altından sıcak yumurta almayı, bahçeden mis gibi kokan salatalık kopratmayı, tütün dizmeyi, ağaçtan elma kopratmayı ve daha nicelerini orada büyük bir zevkle yaşadım, keşke çocuk olsak , keşke yine uzun güzel tatillerde doya doya hayatın içinde olsak....