Pages

28 Kasım 2013 Perşembe

YENİ YIL SOFRASI !

Yeni yıla neredeyse 1 aylık bir zaman kalmışken, geçen seneki yeni yıl soframız için hazırlamış olduğum bazı tabaklar ve süslemeleri paylaşarak sizlere ufak da olsa biraz fikir vermek istedim.

Malum zaman azaldıkça ne, nerede, nasıl gibi sorular kafalarımzda uçuşurken pratik öneriler hayatımızı kolaylaştıracağı gibi, ucuz ve şık uygulamalar sizin emeğiniz olunca değeri daha da artacaktır....


Peynir tabağınızı sadece biraz maydanoz ve kiraz domates ile yılbaşı çelengi görüntüsüne kavuşturabilir ve sofranızı da konsepte uygun olarak renklendirebilirisiniz .....



Brokoli, kırmızı taze biber, kiraz domates, çubuk kraker ve bir dilim limon.... 
İşte yine sofranıza renk katacak harika bir çam ağacı :) görüntü dışında yemek de isterseniz brokolileri haşlamanızı ve zeytinyağı, limon ve sarımsaklayarak süslemeye geçmenizi öneririm :)


 Kadehlerinize bağlayacağınız kırmızı zarif kurdeleler yılbaşı ruhuna hitap edecektir.


                                Birkaç dekoratif mandal ve kurdele ile peçetelerinizin sunumunu
                         yine gecenin teması ile bütünlük sağlayacak şekilde sergileyebilirsiniz.



Markettten alacağınız basit beyaz mumlarınızın etrafına çubuk tarçınları kırmızı kurdele ile bağlayarak yine şık bir görünüm elde edebileceğiniz gibi, tarçın kokusunu da 
sofranıza taşımış olacaksınız.




Geçen sene evde elime geçen basit bazı ürünlerle bir anda soframızı pratik bir şekilde süslemiş ve sade ama yeni yılı karşılamaya hazır şık bir görüntü yakalamıştım.

İşte tüm bu önerilerle ortaya çıkan masamız :)










 

25 Nisan 2013 Perşembe

MOR SALKIMLI EVİM OLSUN




Nisanın 25'i, güneşli bir bahar Perşembesi....
Benim içimde ise parçalı bulutlu bir hava..... 
Kulağımda Sezen Aksu"Kayıp Şehir" diyor...
Ben de kayboldum sanki bu şehirde.....
Kaybolduğum yer Ankara ama İstanbul hafızamda...
Yine nisanda ama yıllar önce İstanbul Sultanahmette bir ara sokakta masallar diyarına gelmiş hissi uyandıran mor salkımlar aklımda...
Pastel boyalarla, sulu boyalarla boyansa bu kadar güzel olur mu doğa? 
Ben de mor salkımlı bir ev çizsem, gerçek olur mu acaba bir ara????


4 Mart 2013 Pazartesi

FIRINDA MÜCVER

 
Malum pazarları evde olunca insanın midesi hiç susmaz, eli sürekli buzdolabının kapağına gider, dolaplar karıştırılır abur cubur bulmak umudu ile...İşte böyle bir pazar,  5 çayında ne yesek diye aranırkeeeeennnn, buzdolabında duran zavallı 4 kabak gözüme ilişti ve mücver yapmalıyım diyerek işe koyuldum. Lakin; diyet mevzuları haala benimle olduğu için yağda kızartmak yerine neden fırında denemiyorum diyerek ve annemin muhteşem mücver tarifine yağ ilave ederek fırında yapmaya karar verdim.
 
Sonuç: Hafif ve muhteşem bir sebzeli mücver. Hem besin değeri yüksek, hem leziz, hem de hafif bir tarif olarak her zaman deneyebileceğinizi düşündüğüm bir yemek çıktı ortaya....

Malzemeler
4 Orta boy kabak
2 Büyük boy havuç
3 Orta boy patates
5 İri boy taze soğan 
Biraz beyaz peynir ( ben kaşar loru koydum )
5 yumurta 
10 yemek kaşığı un ( tepeleme )
1 Çay kaşığı karabiber
1 Çay kaşığı kırmızıbiber
1 Paket kabartma tozu
1 Çay bardağı zeytinyağı
Tuz
Çörek otu 

Havuç ve patatesleri rendeliyoruz. Ben iri tarafını kullandım rende makinesinin (Reklam olmasın ama M.....X marka elektrikli rende makinesi çok pratik)   Daha sonra ayrı bir kapta kabakları rendeliyoruz. Anneciğimin müthiş püf noktalarından birisi ile; mücveri sulandırmaması için rendelediğimiz kabakların suyunu almak üzere biraz tuz ekip bir süre bekliyoruz ve kabağın saldığı suyu süzerek malzemelerimize ilav ediyoruz. Soğanları ince ince kıyıyoruz, peyniri de rendeliyoruz ve yumurta, un, kırmızıbiber, karabiber, tuz, kabartma tozu ve zeytinyağımızı da katarak tüm malzemeyi iyice karştıryoruz. Mücveri fırında yapacağımız için kıvamı biraz koyu olmalı. Orta boy bir fırın tepsisine yağlı kağıt sererek karşımı döküyoruz ve çörek otu serperek önceden ısıtmış olduğumuz 180 C fırında yaklaşık 1 saat pişiriyoruz. Afiyet olsun :)

Not : Bu karşımın içine yağ koymayarak ve daha az un ile akışkan bir karışım oluşturarak yağda da kızartabilirsiniz.



BEEF STROGANOFF



Aylardır tarif paylaşmadığımdan da anlaşılacağı üzere uzun bir süredir mutfaktan ayrı zaman geçiyordum... Diyetteyken sevgilinizden ayrılmışsınız gibi onu hatırlatan her tür olaydan ve materyalden uzak durursunuz ya, işte ben de tencereden, buzdolabından, kek kalıplarımdan uzak kalmayı tercih ettim. Ama artık yeter, mutfakta biri olma vakti geldi yine :) Sahalara, sevgili tarif defterime ve ocak başına dönmemin şerefine işte eski bir tarif size.
 
Neredeyse 10 yıl önce Gülriz Sururi'nin televizyonda verdiği bir tarifi hatırlamaya çalıştım ve hafızamla tahminlerimi katmerleyerek cidden başarılı bir Beef Stroganoff yapmayı başardım. Mutlaka denemelisiniz, pişman olmayacaksınız.


Malzemeler ( 4 kişilik )

500 gr jülyen doğranmış dana biftek
1 Büyük kuru soğan
400 gr mantar
10 adet Kornişon turşu
1 küçük paket çiğ krema
Hardal
Süt
Beyaz Şarap
Tuz
 
Biftekleri az yağlı teflon tavada suyu çekene kadar pişiriyoruz. Suyunu çekince ince ince doğradığımız soğanı ilave ediyoruz. Pişirmeye devam ederken, diğer yandan dilimlediğimiz mantarları başka bir tavada soteliyoruz. Pişmekte olan ete yumuşaması ve aroma katması için biraz beyaz şarap ilave ediyoruz. Mantarları da ekledikten sonra turşuları katıyoruz. Etin iyice yumuşadığından ve diğer malzemelerle kaynaştığından emin olunca, bir kasede karıştırdığımız krema, biraz süt, 2 tatlı kaşığı kadar hardal ve arzu ettiğiniz kadar tuzu etin içine ekliyor ve pişirmeye devam ediyoruz. Sosla et kıvamını bulunca altını kapatıyoruz. Tercihen makarna ve kızarmış patatesle servis etmenizi öneririm. Afiyetle yiyeceğinizi düşünüyorum :)